Pazarlama Nedir? Nasıl Yapılır?

Pazarlama mühendisi olup, “Pazarlama Nedir?” içeriği hazırlamamak tabi ki olmazdı 🙂 Pazarlama hakkındaki bilgilerimin en genel halini bu yazıda sizlerle paylaşacağım. Fakat şimdiden söyleyeyim çok detaylı bir yazı okumayacaksınız. Pazarlama, çok ama çok geniş bir alan. Bunu bir içeriğe sığdırmam ona ayıp olurdu.

Pazarlama nedir sorusuna iddialı bir cevap veriyorum: Pazarlama, her şeydir.

Ne yaparsanız yapın, ne üretirseniz üretin bunu doğru bir şekilde sunmazsanız, insanlara göstermezseniz, onları etkilemezseniz, onlarda bir iz bırakmazsanız, akıllarında yer etmezseniz, rakiplerinizin önüne geçmezseniz yaptığınız şeyin ne anlamı kalır? Yaptığınızla kalır, bunu sadece kendiniz ve çevreniz bilirsiniz.

Ortaya koyduğunuz her şeyde ciddi emek var. Bu bir fikir de olabilir, bir ürün de. Bu emeğe layık olacak bir süreç tasarlamalısınız. Onu en doğru şekilde duyuracak bir süreç. İşte ben bu süreci, pazarlama olarak adlandırıyorum. Buradaki süreç kelimesine dikkat etmenizi istiyorum. Çünkü pazarlama, tek bir adım veya hamleden oluşmaz.

Fikrin oluşması, projelendirilmesi, ismi, tasarımı, üretimi, tamamlanması, fiyatlandırılması, lojistiği ve diğer tüm aşamalarda pazarlama vardır. Mutlu son istiyorsanız, attığınız her adımda pazarlama stratejinize uygun ilerlemelisiniz. Tabi bunun için önce fikrinize uygun bir pazarlama stratejisi belirmelisiniz.

Pazarlama Nedir?

Yukarıda pazarlamanın ne olduğunu kendi düşünceme göre açıkladım, şimdi ise pazarlamanın belirlenen tanımına bakalım. Amerikan Pazarlama Derneği, pazarlamanın tanımını şu şekilde yapıyor:

“Pazarlama; müşteriler, ortaklar ve genel olarak toplum için Pazarlama, kişisel ve örgütsel amaçlara ulaşmayı sağlayabilecek mübadeleleri gerçekleştirmek üzere malların, hizmetlerin ve fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtılmasına ilişkin planlama ve uygulama sürecidir.”

Benim pazarlama tanımımdan pek de farklı durmuyor. Ne dersiniz?

Pazarlamanın Amacı Nelerdir?

Pazarlamanın amacı, nerede ve ne için yapıldığı fark etmeksizin aynıdır. İster bir ürün ister bir fikir isterse de bir kişi üzerine pazarlama stratejisi geliştirin; sonunda, ulaşmak istediğiniz kitlenin aklında yer edinebiliyorsanız başarılı olmuşsunuz demektir. Bu arada pazarlamayı sadece bir ürün veya hizmetle kısıtlamamak gerekiyor. Başarılı bir pazarlama uzmanı olmak istiyorsanız buna önce kendinizden, kendi isminizden başlayın. Kendinizi etkili şekilde pazarlayabiliyor musunuz?

Bir mülakata girdiğinizi düşünelim. Orada anlattıklarınız, kullandığınız ifadeler, cümleleriniz, duruşunuz, sorulara verdiğiniz cevaplar… Aslında tüm bunlar sizin kendinizi pazarlama gücünüzle alakalı. Yüzlerce aday arasından akılda kalan kişi olabildiniz mi?

Bir şirketteki pazarlamanın amacı ise, tüketicilerin şirketin sunduğu ürünleri ve ürünlerin ulaşmaya çalıştığı tüketicilerin ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını anlamalarına yardımcı olmak olmalıdır.

Pazarlama Kimler İçin Gereklidir?

Bana göre pazarlama, benimsenmek ve unutulmamak isteyen herkes ve her işletme için gereklidir. Bu iddianın kanıtı olarak da sektörde lider ve rakipsiz olan markaların bile hala pazarlama yapıyor olmalarını sunuyorum. Buna en iyi örnek Coca Cola.

Aramızda Pepsi sevenler olsa da çok ciddi bir çoğunluk Coca Cola içiyor. Sektörde bir numara. Sektörü her geçen gün yeni markaların eklendiği, rekabetçi bir sektör de değil. Peki, Coca Cola neden hala pazarlama yapıyor? İstese “Beni zaten herkes benimsemiş, herkes beni tercih ediyor” deyip pazarlama faaliyetlerine yatırım yapmayabilir. Burada yine akılda kalıcı olmak noktasına dönüyoruz. Unutulmak istemiyor Coca Cola. Yeni gelen neslin de aynı şekilde onu benimsemesini istiyor. Ben her zaman buradayım ve hep en iyisi için çalışıyorum mesajını veriyor.

İster çok büyük bir marka olun, isterse de kendi halinde her gün işine gelip giden biri. Benden size tavsiye, akılda kalıcı olmak istiyorsanız pazarlamayı araştırın ve öğrenin.

Pazarlamanın 4P’si

Pazarlamanın en temel ilkeleri, pazarlamanın 4P’si adı altında toplanmıştır. 4P ifadesi, ilgili İngilizce terimlerin baş harflerinden gelmektedir.

1. Product (Ürün)
2. Price (Fiyat)
3. Place (Dağıtım)
4. Promotion (Tutundurma)

Pazarlamanın 4P’si ifadesi, pazarlamanın babası olarak bilinen Philip Kotler’in “Pazarlama İlkeleri” kitabıyla popülerlik kazanmıştır. Zaman ve koşullar değiştikçe bunlara eklemeler yapılmış ve 5P, 7P gibi yeni versiyonları geliştirilmiştir. Philip Kotler, 4P pazarlama karmasını şu şekilde tanımlıyor: “Firmanın pazarlama hedeflerini hedef pazarda takip etmek için kullandığı pazarlama araçları kümesi.”

Pazarlamanın 4P’si, pazarlama stratejisi geliştirmek isteyenlerin dikkat edeceği en ana unsurları kapsar. Tabi biz ilk P’yi (Product), sadece ürünle kısıtlamıyoruz. Yazının diğer kısımlarında da belirttiğim üzere ürün yerine fikir, hizmet veya kişi üzerine de pazarlama stratejileri geliştirilmektedir.

Pazarlama ve Satış Arasındaki Fark

Çok merak edilen ve benim de çok hassas olduğum bir konu olduğu için bu başlığı özellikle bu içeriğe eklemek istedim. Yakın çevremde bile hala “ha pazarlama ha satış aynı işte” cümlesini duyuyorum. Her duyduğumda da sabırla açıklıyorum. Açıklamaya da devam edeceğim 🙂

Sadece bu konu üzerine detaylı bir içerik yazacağım ama şimdilik bu konuyu sevdiğim bir benzetme ile anlatacağım. Futbol ve gol benzetmesi.

Pazarlama, gol atmak için gerekli olan ortamı ayarlayandır. Kime pas atıldığı, pasa nasıl karşılık verildiği, gol pozisyonu vb. Satış ise tüm bu hamleleri gol ile sonlandırandır. İkisi bir bütündür ama asla aynı şeyler değildir. Pazarlama, başarının gelmesi (gol atılması) için gerekli olan her detayı düşünen çok kapsamlı bir süreçtir.

Bu içeriğin, diğer pazarlama içeriklerinden farklı olması adına kendi tanımlarım ve benzetmelerine sıkça yer verdim. Umarım sizin de kafanızdaki sorulara cevap veren, keyif alarak okuduğunuz bir içerik olmuştur. Özellikle de bu içeriğe yapacağınız yorumlar benim için çok değerli 🙂